Astım, dünya genelinde en yaygın ve önemli solunum yolu hastalıklarından biridir. Araştırma sonuçlarına göre, çocukların %15'i ve yetişkinlerin %5'i astım hastasıdır. Türkiye'de yaklaşık 5 milyon kişinin astım hastası olduğu tahmin edilmektedir. Astımın türlerinden biri de gizli astımdır.

Gizli astım, tipik astım belirtileri göstermeyen, ancak ilerleyen yıllarda astım gelişme riski yüksek olan bireylerde görülen bir durumdur. Egzama veya saman nezlesi gibi alerjik hastalıkları olan kişilerde gizli astım riski oldukça yüksektir. Çocukluk dönemlerinde ilaç ve besin alerjisi olan kişilerde de gizli astım olduğu kabul edilir. Ayrıca, obez bireylerde astım riskinin yüksek olduğunu gösteren birçok araştırma bulunmaktadır. Gizli astım hastalarında solunum yolu enfeksiyonları daha sık görülür ve bu enfeksiyonlar daha şiddetli belirtiler ve daha uzun hastalık süreçleri ile seyreder. Gülmek, şarkı söylemek, ağlamak, kirli hava solumak, soğuk yiyecekler yemek veya içecekler içmek öksürük veya gıcıklanma hissine yol açabilir.

Alerjik Deri Testleri: Kolun iç tarafına alerjen maddeler damlatılarak özel bir iğne yöntemiyle deri çizilir ve alerjenin deri içerisine sızması sağlanır. 20 dakika sonra deride kabarmalar veya kızarıklıklar değerlendirilir. Bu belirtiler santimetreden daha büyük reaksiyonlar gösteriyorsa, alerji olduğu ortaya konulur ve alerjisi olan kişilerde astım gelişme ihtimali %50'ye kadar çıkmaktadır.

Kanda IgE Ölçümü: Bu ölçüm, vücudun alerjen maddelere karşı antikor üretim seviyesini belirler. Kandaki bu değerlerin yüksek çıkması atopik bireyler olarak adlandırılan kişilerin astım adayı olduğunu gösterir. Kordon kanında bu değeri yüksek olan bebeklerde de astım riski kabul edilmektedir.

Solunum Provokasyon Testleri: Bu testlerde histamin adı verilen kimyasal bir madde, solunum yoluna giderek artan dozlarda verilir ve bronşlarda meydana gelen daralma ölçülür. Bu testler yardımıyla solunum yolunun aşırı duyarlı olup olmadığı belirlenir. Histamin dozları en düşük seviyede bile aşırı bronş daralması meydana geldiği gözlemlenir.

Gizli astım riski taşıyan veya gizli astım olan bireylere şu tavsiyeler verilir:

Gizli astımın erken teşhisi ve uygun önlemlerin alınması, ileride daha ciddi astım belirtilerinin ortaya çıkmasını engelleyebilir. Bu nedenle, belirtiler ve risk faktörleri konusunda bilinçli olmak oldukça önemlidir.